Beden Sağlığınız, Ruh Sağlığınıza Bağlıdır! 'Zihin' ile 'beden' arasında genellikle belirgin bir ayrım yapılır. Ancak zihin(ruh) sağlığı ve fiziksel sağlık göz önüne alındığında, ikisi ayrı olarak düşünülmemelidir. Ruhsal ve fiziksel sağlık temelde bağlantılıdır ve insanların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen çok sayıda ilişki vardır. Zihinsel ve fiziksel sağlık arasındaki bağlantılar şöyledir; Zayıf zihinsel sağlık, kronik fiziksel rahatsızlıklar için bir risk faktörüdür. Kronik fiziksel rahatsızlıkları olan insanların zihinsel sağlığı riski altındadır. Zihinsel ve kronik fiziksel rahatsızlıklar yaşayan insanları desteklemenin ve durumlarıyla baş etme stratejileri geliştirmenin ilk adımı; zihin ve beden arasındaki bağlantıları anlamaktır. Psikosomatik rahatsızlık nedir? Fiziksel semptomları olan ancak kökeninde zihin ve duyguların olduğu herhangi bir rahatsızlık, “Psikosomatik Rahatsızlık” olarak tanımlanır. Bir psikosomatik rahatsızlık, duygusal stresten veya zararlı düşünce modellerinden kaynaklanır. Fiziksel semptomlar, kişinin bağışıklık sistemi stres nedeniyle tehlikeye girdiğinde gelişirler. Psikosomatik rahatsızlıkların hayal ürünü ya da “her şeyin kişinin zihninde” olduğu inancı yaygın bir yanılgıdır. Aslında, psikosomatik durumların fiziksel belirtileri gerçektir ve diğer fiziksel rahatsızlıklarda olduğu gibi, hızla tedavi edilmelidir. Fiziksel Sağlığın, Stres ve Depresyon ile Bağlantısı Stres, anksiyete ve depresyon, fiziksel rahatsızlıklara sebep olabilir. Şöyle ki, vücudumuzu bir düdüklü tencereye benzetelim. Buharını(yani duygusal yükü) kontrollü bir şekilde saldığında, mutluluk içinde yemeği pişirebilecektir. Ancak buharını tahliye edemezse, kapak patlayana kadar basıncı artacaktır. İnsanlar için de benzer bir durum söz konusudur. Duygularımızı baskı altında tutup ifade etmezsek, sonunda tencere gibi en zayıf yerinden patlaması an meselesidir. Aşırı stres veya depresyon sebebiyle, vücudumuzdaki fiziksel sistemlerden biri zayıflamışsa orada bir rahatsızlığın gelişmesi muhtemeldir. Örneğin, fiziksel olarak en zayıf noktanız boynunuzsa, boyun ağrıları çekmeye başlarsınız. Ruhsal durumunuz, bunun gibi hayat kalitenizi düşüren küçük fiziksel semptomlara neden olabileceği gibi, ciddi fiziksel semptomlara veya rahatsızlıklara da neden olabilir. Örneğin; vücudun çeşitli bölgelerinde kronik ağrılar veya ülserler, fibromiyalji, sık soğuk algınlığı, grip, kalp rahatsızlıkları, astım, cilt rahatsızlıkları, egzama, kanser vb. Psikosomatik rahatsızlıklarla başa çıkmak Acı veya ağrılar sebebiyle doktora gittiğinizde, doktor genellikle ağrınızın fiziksel bir nedenini arayacaktır. Altta yatan stres/depresyon faktörleri radarında olmadığında, fiziksel sorununuza tanı koyması ve/veya tedavi etmesi mümkün olmayabilir. Özellikle de sorunun açık fiziksel bir sebebi olmadığı takdirde, kişinin yaşamında başa çıkamadığı stres kaynağını belirlemek, fiziksel sorunun iyileşmesi için kilit nokta olabilir. Öte yandan, yaşanan fiziksel rahatsızlığın sadece zihinsel sağlık açısından ele alınması gerektiğini de söyleyemeyiz. Önceden belirttiğimiz gibi, psikosomatik rahatsızlığın fiziksel belirtileri gerçektir. Fiziksel bir bölgenizde hissettiğiniz acı veya ağrı, hayal ürünü değildir. Stres ve sıkıntının sebep olacağı kimyasal reaksiyonlar, gerçek fiziksel sorunlara sebep olabilir. Örneğin stres, boyun kaslarınızda gerçek iltihaplanmaya ve ciddi ağrılar çekmenize neden olabilir. Bu gibi durumlarda, sorunu kökünden iyileştirmek ( yani stresle baş etmek) önemlidir. Ancak bu sorunu kökten çözüm getirinceye kadar, durumun sonuçlarıyla da başa çıkmak önemlidir. Yani; bir baraj yıkıldığında oluşan selden kurtulmak için en önemli adım, tabi ki daha fazla su basmasını önlemek için barajın yıkılan bölgesini onarmaktır. Ancak, baraj onarılırken aşağı akan sel sularını tahliye etmek de önemlidir. Başka bir deyişle, hayatınızdaki stresi gidermek için çalışırken, aynı zamanda boyun ağrınızı, (masaj, fizik tedavi veya bir anti-enflamatuar gibi yöntemlerle) dindirmek stres yönetiminin önemli bir parçasıdır. 3 Adımda Stresle Başa Çıkmak 1. Stresli olduğunuzun farkına varın. İlk adım, stres altında olduğunuzun farkında olmayı öğrenmektir. Stresli olup olmadığınızı anlamak için kendinize basit bir test uygulayabilirsiniz. İki elinizle boynunuza dokunun. Elleriniz boynunuzdan önemli ölçüde daha soğuksa, stres altındasınız demektir. Eğer boynunuzdan daha sıcaklarsa rahatsınız demektir. Diğer stres belirtileri ise şunlar olabilir: Terli avuçlar Gergin kaslar Midede kelebeklerin uçması hissi Hızlı kalp atışı Stres belirtileri, cinsiyet, yaş, ortam ve diğer koşullara göre değişiklik gösterebilir. Bu sebepten, size özgü olan stres belirtilerini de tanımayı öğrenin. Örneğin; Kadınlarda stres belirtileri; genellikle, iyi dinlenmiş olmalarına rağmen sinirlilik, gerginlik, huzursuzluk, karın şişkinliği, hatta adet dönemlerinin değişimidir. Erkeklerde stresin belirtileri; göğüste ağrı, yüksek tansiyon ve cinsel istekteki değişimler olabilir. 2. Stresle sağlıklı başa çıkma mekanizmalarını öğrenin. Stresli olup olmadığınızı nasıl anlayacağınızı öğrendikten sonraki adım, stresle başa çıkma mekanizmalarını öğrenmektir. Stresle ‘sağlıklı’ başa çıkmanın en önemli yolu: Duygularınızı tutmamak ve/veya bastırmamaktır. Duygularınızı ifade edin! Aksi taktirde düdüklü tencere örneğindeki gibi, basınç bir şekilde bir yerden kendi çıkış yolunu bulacaktır. Duygularınızı ifade etmeyi öğrenip stresin yarattığı baskıyı, ‘kontrollü’ bir şekilde azaltabilir ya da stresin patlamak için en zayıf noktanızı bulmasına izin verebilirsiniz. Unutmayın kontrollü yol, her zaman daha güvenli ve daha sağlıklı bir yoldur. Stresle başa çıkmak için, aşırı kafein veya alkol tüketimi gibi sağlıksız mekanizmaları kullanıp kullanmadığınızı kontrol etmeniz önemlidir. Stresle başa çıkmak için kontrollü yollara önerilerimiz şöyledir: Güvendiğiniz biriyle konuşun. Bir destek grubuna katılın. Gevşeme teknikleri kullanın. (Bakınız >> Meditasyonun strese etkisi) Kendinize özel biraz boş zaman ayırın. Bulunduğunuz durumdan/yerden biraz uzaklaşıp bir mola verin. Rahatlamanıza yardımcı olabilecek bitkisel takviyeler alın. (bu bitkisel desteklerin reçeteli ilaçlar gibi yan etkileri olabileceğini unutmayın. Bu yüzden, doktorunuzla birlikte güvenli seçimler yapmanız önemlidir.) Doğru beslenin. Sigaradan uzak durup, sağlığınıza dikkat edin. Düzenli egzersiz yapın. Çevrenizdeki kişilere dürüst ve açık yaklaşın. (Yalan söylemek ya da rol yapmak enerjinizi çok fazla tüketir.) Eski garezlerinizden vazgeçin. Bakınız >>Öfke ve öfke kontrolü. Strese neden olan bir ilişkiyi bazen bitirmek gerektiğini hatırlayın. Eğer uzun zamandır yapmıyorsanız başkaları için güzel şeyler yapın ya da eğer her zaman herkes için fedakarlıklar yapan biriyseniz, ‘sadece kendiniz için’ biraz zaman ayırın. Liste sonsuz... Sadece tencerenin buharını boşaltın! 3. İstekli olun Üçüncü ve son bileşen; istekli olmaktır. Evet istekli olmak ve değişime gönüllü olmak! Yapmanız “gerekenler”le ilgili beklentilerinizden vazgeçmeye istekli olmalısınız. Davranışlarınızı etkileyen “gerekli”liklerden ve eski suçluluklardan kurtulmaya gönüllü olmalısınız. Kendinize “insan olmak” konusunda izin vermelisiniz. Erkeklerin ağlaması ve duygusal olması sorun değildir. Kadınların, ev işleri ile uğraşmaması sorun değildir. Elinizden gelenin en iyisini yapıyorsanız, hedeflerinize ulaşamamanız sorun değildir. En büyük stres tetikleyicilerin bazılarının, aslında kendi zihninizden kaynaklandığını unutmayın. Kaynak; Stress, Depression and Psychosomatic Illness (verywellmind.com) Çeviri: Yaşantı Psikoloji Kategori: Kişisel Gelişim Geri Dön