Kanser ve Psikolojik Etkileri Kanser, çağımızın en karmaşık ve yaygın hastalıklarından biri olarak bireylerin hayatlarını derinden etkileyen acı bir hastalıktır. Sadece bedensel sağlığı değil, aynı zamanda ruh sağlığını da etkileyen bu hastalık, tanı aşamasından tedavi sürecine kadar birçok psikolojik zorlukla doludur. Kanser teşhisi alan pek çok kişi fiziksel ve ruhsal olarak zorlanmaktadır. Bu nedenle kanser teşhisi almış kişiler ruhsal desteğe, anlayışa ve güçlü bir ruh haline ihtiyaç duyabilmektedirler. Kanser, her bireyi farklı şekillerde etkileyen ve kronik bir hastalık olarak hastaların hayatlarında derin izler bırakır. Kanser deneyimi, bireylerin psikolojik sağlamlığının varlığıyla birlikte kişisel büyüme sürecine katkı sağlayabilirken aynı zamanda yüksek düzeyde stresle beraber travmatik stres belirtilerine neden olabilir. Geleneksel kanı kanserin her birey üzerinde yıkıcı ve olumsuz bir etkiye yol açacağı şeklinde olsa da, artık bu bakış açısı terk edilmekte ve bu deneyimle olumlu şekilde başa çıkmanın, hatta bu süreçten güçlenerek çıkmanın mümkün olduğu da ileri sürülmektedir. Kanser teşhisi konulduğunda, hastalar pek çok karmaşık duygular yaşayabilirler ve “neden ben?” Sorusuyla yaşadıkları duruma anlam vermeye çalışabilirler. Bu dönemde genellikle; şok, inkar, korku isyan gibi bir kayıp yaşadığımızda verilebilecek benzer tepkiler verilmektedir. Tüm bunlar, hastaların kendini izole etmesine ve yaşamla ilgili endişelerin artmasına neden olabilir. Tanı aldıkları anda yaşadıkları bu duygusal yoğunluk, hastaların günlük alışkanlıklarını değiştirmelerine ve toplumsal etiketlenme ile mücadele etmelerine neden olabilir. Kanser tedavisi sürecinde, hastaların psikolojik zorluklarla karşılaşmaları kaçınılmazdır. Özellikle kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavilerin yan etkileri, hastaların dış görünümlerinde değişikliklere neden olabilir. Saç dökülmesi, cilt problemleri ve kilo kaybı gibi fiziksel değişimler, hastaların özgüvenine etki edebilir ve psikolojik olarak zorluklar yaşamalarına neden olabilir. Tedavinin beklentilerini karşılamaması veya yan etkilerin artması, hastaların moralini bozabilir ve umutsuzluğa sürükleyebilir. Ayrıca, tedavi sürecindeki belirsizlikler ve umutsuzluk, hastaların ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir ve uyku problemlerine yol açabilir. Tedavi sürecinde, hastalar sıklıkla umutsuzluk ve öfke gibi duygular deneyimleyebilirler. Kanserle mücadelede, hastaların duygusal destek almaları ve çevrelerinden destek görmeleri son derece önemlidir. Aile üyeleri, arkadaşlar ve sağlık uzmanları, hastaların duygusal ihtiyaçlarını anlamak ve destek olmak için kritik bir rol oynarlar. Destek gruplarına katılmak, psikolojik danışmanlık almak ve duygularını ifade etmek, hastaların ruh sağlığını güçlendirebilir ve mücadelelerinde daha güçlü olmalarını sağlayabilir. Sonuç olarak, kanserle mücadele, sadece bir tıbbi tedavi sürecini içermez. Aynı zamanda derin duygusal bir yolculuğu da içerir. Dr. Gabor Mate'nin de belirttiği üzere, zihin ve beden ayrılmaz bir bütündür. Bu bütünün parçası olan duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamamanın, MS, ALS, kanser, astım gibi pek çok hastalığa yakalanmada etkisi olabileceği ileri sürülmektedir. Öfkenin bastırılması, bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olabilir. Bu nedenle, duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamayı öğrenmek fiziksel ve ruhsal sağlığımız açısından önem teşkil etmektedir. Fiziksel sağlığımız kadar duygusal sağlığımızı korumak ve güçlendirmek, kanserle mücadele sürecinde de önemli bir adımdır. Hastaların tanı aşamasından tedavi sürecine kadar yaşadıkları psikolojik zorluklar, hastalığın doğası gereği kaçınılmazdır. Ancak, doğru destek ve dayanışma ile kanserle mücadele eden bireyler, ruh sağlıklarını koruyabilir ve iyileşme sürecini güçlendirebilirler. Kaynaklar; Mate, G. (2012). Vücudunuz hayır diyorsa. İstanbul: İletişim Yayınları. Kanat, B. B., & Özpolat, A. G. Y. (2016). Kanser hastalarında travma sonrası büyüme kavramı. Turkish Journal of Clinics and Laboratory, 7(4), 106-110. Karakartal, D. (2018). Kanser hastalarının yaşadıkları psiko-sosyal sorunların incelenmesi. Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi, 4(9), 48-62. Yaşantı Psikoloji Kategori: Kişisel Gelişim Geri Dön