Kanser Hastaları ve Psikolojik Destek Kanser hastalığı, yaşamın dinamiklerini ve kalitesini etkileyen bir hastalık olmanın yanı sıra aynı zamanda tedaviden alınan sonuç ve hastalığın seyri açısından belirsizlikler içeren; panik, korku, endişe, güçsüzlük veya çaresizlik duyguları uyandıran bir durumdur. Kişi için hayatının tehlikede olduğunu bildiren bu hastalığa yakalanmış olmak kişiyi yaşamının birçok alanında etkileyebilir. Bu hastalığa yakalanan kişilerin kansere verdikleri tepki, hastanın kişisel özelliklerine, baş etme becerilerine, hastalığa ilişkin genel algısına göre değişkenlik gösterir. Aynı zamanda bu faktörler kişinin hastalığa uyum sürecini de etkileyen değişkenlerdendir. Böyle bir duygusal yoğunluktan geçen birey aynı zamanda dış etkenlere karşı daha hassas olabilir. Dolayısıyla bu hastalıkla mücadelede çevrenin etkisi oldukça önemlidir. Kanser Hastalarının Yaşadığı Psikolojik Süreçler 1.İnkar: Sağlık durumunu tehdit eden böyle bir durum ile karşı karşıya gelen kanser hastasının ilk tepkisi bir çeşit şaşkınlık halidir. Bu tepki öyle yoğundur ki kişi “bu gerçek olamaz”, “ben kanser olamam” gibi tepkilerde bulunabilir. Şüphecilik ve hastanın sosyal ilişkilerini en aza indirmesi (sosyal izolasyon) bu evrede gözlenen diğer dikkati çeken tepkilerdir. 2.Kızgınlık: Kişi ciddi bir hastalıkla karşı karşıya geldiğini anlamaya başladığı zaman, kendine “Neden ben?”, “Bu haksızlık değil mi?”, gibi sorular sorabilir. Kişinin bu öfke tepkisi, yakınındaki sağlık personeline ve ailesine yönelebilir. Gelecekle ilgili planların bozulması, hastalığın karşısında aciz kalma, tedaviyi uygulayanlara bağımlı hale gelme, sağlığı iyi olan insanlarla sürekli kendini karşılaştırma eğilimi, kanserli hastayı kızgınlık ve reddetme davranışlarına yöneltebilir. 3.Pazarlık: Bu dönemde kişi, hastalığını kısmen de olsa kabul etme tutumu içerisindedir. Kişi bu evrede önemli ölçüde sağlıklı hale gelebilmektir. Örneğin kişi doktorla hastalığının iyileşmesi için “eğer beni iyi yaparsan bende ... yaparım” şeklinde iletişime geçebilir. Bu pazarlık evresi kişinin yaşam ile güçlü bir ilişki kurmak istediğini de gösteren önemli bir evredir. 4.Depresyon: Bu dönemde kişi, hastalığın ilerlediği ve belirtilerinin arttığı durumlarda artık bunu engelleyemeyeceği duygusuna kapılabilir. Hastalığa dair hissettiği çeşitli olumsuz duygular ile beraber çok iyi hissetmediği dönemler yaşayabilir. 5.Kabul Etme: Bu dönemde kişinin tepkilerinde genel anlamda bir yatışma gözlenir ve durumu kabullendiği aşamadır. Bu aşamada kişi hastalığıyla ilgili bilgi toplama, hastalığını anlama ve bununla baş edebilme açısından bilinçli çabalarda bulunur. Ancak önceki aşamalarda hissedilen olumsuz duygular tamamen yok olmaz. Hastalıkla ilgili uzmanlarla iş birliği yapılır. Hastaların çoğu kabul etme aşamasına erişmekte zorlanabilmektedir. Aynı zamanda bu sürecin kişiden kişiye değişebilen bir süreç olduğunu bilmek önemlidir. Kanser hastalarına sağlanan psikolojik desteğin nasıl bir etkisi vardır? Kanser hastalığında olumsuz duygu ve düşüncelerin açığa çıkması büyük bir olasılıktır. Dolayısıyla kanser hastalarının tedaviden üst düzeyde yarar sağlamasında ve bu süreçte karşılaşabileceği zorlukları en aza indirgemede psikolojik desteğin önemi büyüktür. Kanser hastalarına verilen psikolojik destek, kişinin hastalıkla mücadele etmesine, karşılaştığı güçlüklerin üstesinden gelmesine önemli derecede katkı sağlar. Aynı zamanda kanser hastalığı ve tedavisi, tanı almış kişi için oldukça stresli ve duygusal bir deneyim olduğundan sağlanan psikolojik destek kişinin tedaviye uyum sağlamasına ve yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olduğu gibi hastalığın seyrini de olumlu etkilemesine katkıda bulunur. Kanser tanısı almış kişiler psikolojik olarak nasıl desteklenebilir? Kanser hastaları genellikle fiziksel sağlığın yitirilmesine duyulan üzüntü ve ölüme ilişkin kaygı duyguları içerisindedirler. Aynı zamanda hastaların çoğu kontrolü kaybetme endişesine kapılabilirler. Bu da kişide çaresizlik hissi uyandırabilir. Dolayısıyla kişinin duygularını açıkça ifade etmesine uygun bir ortam hazırlamak, söylediklerini dikkatlice dinlemek, kısa süreli gerçekçi hedefler belirlemesini desteklemek ve bu hedeflere ulaşma konusunda kişiyi cesaretlendirmek oldukça önemlidir. Bu davranışlar kişinin kaygı yaratıcı ve bilmediği bir durumun sonucuyla duygusal açıdan baş edebilmesine katkıda bulunur. Hastalık hakkında bilgi edinmek kişinin kendisini güvende hissetmesine yardımcı olabilecek bir etkendir. Bu sebeple kanser hastası olan kişiye kendine nasıl yardım edileceği konusunda bilgi verme, ona hastalığıyla ilgili yeni görüş kazandırma ve merak ettiği sorulara güvenilir kaynaklardan yanıt bulmasına yardımcı olmak önemlidir. Bu desteğin kişiye en önemli faydası, kendisinin göremediği çözüm yollarını fark etmesi ve bu çözümleri uygulaması için cesaretlenmesidir. Kişi ile aynı hastalığı yaşayan başka birinin varlığı kişiye yalnız olmadığı duygusunu verir. Bundan dolayı aynı hastalığa sahip kişileri dinlemek, onlarla iletişimde olmak, onların nasıl bir yol izlediğini öğrenmek kişinin bu durumla baş etme biçimini olumlu etkileyebilir. Kanser hastalığı ve tedavi süreci yalnızca tanı almış kişiyi değil, aile bireylerini de etkileyebilir. Aile veya hasta yakınlarının psikolojik destek ve tedavi sürecine katılmaları hastalığın aile bireyleri üzerindeki etkisini belirler. Ayrıca hasta ve ailesinin bir araya getirilmesi tedaviyle ilgili kararların gözden geçirilmesine yardımcı olacaktır. Kaynakça; -Bahar A. (2007), Kanser Hastalarına Psikososyal Yaklaşım, Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 2007; 10: 1. -Işıkhan V. (2007), Kanser ve Sosyal Destek, Toplum ve Sosyal Hizmet, 18(1), 15-29. -Kübler-Ross E (1975). Sorular ve cevaplarla Yaşamın Son Günleri. Çev. Editörü: Gülşen Terakye. II. Basım. Aydoğdu Ofset. Ankara Yaşantı Psikoloji Kategori: Kişisel Gelişim Geri Dön