Öfkeli Bir Partner ile İlişkide Olmak İnsanların birbirleriyle olan ilişkilerinde birbirlerini nasıl algıladıkları ve değerlendirdikleri konusunda duyguların önemli bir yeri vardır. Bu duygulardan birisi de öfkedir. Öfke, her insanın günlük hayatta yaşayabileceği evrensel bir duygudur. Kimi insanlar öfkesini ortama ve duruma uygun olarak, kimisi de tam tersi uygun olmayan biçimde ifade edebilmektedir. Öfkenin uygun biçimde ifade edilmesi sağlıklı iken kontrolden çıkıp yıkıcı hale gelmesi kişinin hayatında birtakım problemlere sebep olabilmektedir. Bu problemlerden birisi de ikili ilişkilerin olumsuz etkilenmesidir. İlişkilerde Öfkeyi Tetikleyen Bazı Unsurlar -Taraflardan birinin ya da her ikisinin değerlerinin tehdit edilmesi, Tarafların; -Birbirlerinin istemedikleri şeyleri yapmakta ısrarcı olmaları, -Bir konuda suçlu olup suçlu olduğunu kabul etmemesi, -Birbirlerinin beklentilerini karşılamaması, -Birbirlerinin duygularının farkında olmamaları, -Aynı fikirde olmamaları, -Benlik saygılarının tehlikeye girmesi (küçümsenmek, meydan okunması, tehdit edilmek) vb. gibi pek çok neden ilişkide olumsuz durumları beraberinde getirip partnerlerin öfkelenmesine sebep olabilir. Öfkenin İlişkiye Etkisi Her ilişkide iniş ve çıkışların olması; üzüntü, kaygı, öfke vb. duyguların yaşanması oldukça normaldir. Örneğin partnerler arasında yaşanan bir gerginlik ardından yaşanan öfke normal bir duygudur. Ancak bu duygunun sürekli olarak yaşanıyor olması, ilişkiye zarar verebilecek bir noktaya ulaşmasına neden olabilir. İlişkide öfkenin kontrol edilemeyen bir biçimde ifade edilmesine bağlı olarak; Taraflar arasındaki sağlıklı iletişim yapısının bozulması (iletişimde kopukluk, gizli mesajlar verme, anlaşılmazlık), Taraflar arasında bir mesafenin oluşması ve birbirlerinden uzaklaşmaları, Tarafların birbirine vakit ayırmaması, Tarafların birbirine hakaret etmesi, Ortak karar almada zorluk yaşanması, Ufak problemlerin büyümesi, Sorunların çözümsüz kalması, İlişkiye üçüncü kişileri dahil edilmesi gibi problemler ortaya çıkabilir. Öfkeli bir partnerle birlikte olan kişinin kendine dair düşünceleri nasıl olmaktadır? Öfkeli partner, öfkesini ifade ederken genellikle karşı tarafa sert, suçlayıcı, eleştirel bir dille yaklaşabilmektedir. Böyle bir dille karşı tarafa yaklaşmak, kişi için amacını ortaya koyup rahatlatıcı olabilirken karşı tarafla yakınlık bağını aşındırıcı bir etkiye sahiptir. Öfkeli bir partnerle birlikte olan kişi, suçlayıcı ve eleştiren bir dil karşısında mevcut durumun sorumlusu olarak kendisini görebilir ve aynı şekilde kendini suçlayabilir. “İlişkimiz neden bu kadar kötü gidiyor?”, “İlişkiyi bu duruma getirecek ne yaptım?” gibi soruları kendisine yöneltebilir. Öfkeye maruz kalan kişi, kendini savunmada güçlük çekebilir ve çaresizlik, engellenmişlik hissi ile karşı karşıya kalabilir. Kişi, “Bu neden hep benim başıma geliyor?”, “Ben hiçbir zaman mutlu olamayacağım.” gibi genellenmiş ifadelerle olumsuz düşünceler üretebilir. Kişi, kendisini yetersiz olduğunu düşünebilir. Bu da kişide özgüven sorununun ortaya çıkmasına neden olabilir. Kişi, kişilerarası ilişkilerinde güven problemi yaşayabilir. Örneğin diğer insanlar tarafından da incineceğini, kırılacağını düşünerek insanlardan uzaklaşabilir. Öfkeye maruz kalan kişi partneri tarafından hangi davranıştan sonra öfke duygusunun yaşanacağını bilmediğinden çoğu zaman huzursuzluk, tedirginlik, diken üstündeymiş hissini yaşayabilir. Kişi, duygularının açığa çıkmasını engelleyebilir, kendisini incinmekten korumak için kişilerarası ilişkilerinde sert ve soğuk bir tutum takınabilir. Yalnızca romantik ilişkilerde değil, bütün ilişkilerimizde temel ihtiyaçlarımızdan olan değerli olduğunu hissetme durumu öylesine zedelenir ki kişi partnerinin gözünde değerli olmadığını hissedebilir. Yaşadığı olayların sıklığı ve yoğunluğu arttıkça da insanlar ile kurduğu ilişkilerde kendini değersiz hissetmek kolay gittiği bir nokta olabilir. Böylece, yalnızca romantik ilişkisinde değil yaşamda birçok alanda kendini değersiz hissedebilir. İlişkilerde Öfkeyi Yönetmek Öncelikle öfke belirtilerini ve öfkeye eşlik eden davranışları tanımak önemlidir. Yaklaşmakta olan öfke belirtileri arasında, yüz kızarması, dişlerin sıkılması, ellerin titremesi, sesin yükselmesi vs. olabilir. Bu belirtiler ortaya çıktığında bunları fark ederek kontrol altına almak önemlidir. Öfkenin ardındaki nedenleri tam olarak anlamaya çalışmak bir diğer noktadır. Öfkelenmeye başlandığında “Şu anda neden öfkeliyim?”, “Asıl duygum öfke mi?” sorularını sormak belki de öfkenin altında yatan başka duyguların açığa çıkmasını sağlayacaktır. Partnerlerden biri öfkelendiği zaman, davranışlarının sorumluluğunu alıp aynı durumun tekrarlanmaması için nasıl kaçınılabileceğini düşünmesi ve bunu diğer partner ile konuşması faydalı olabilir. Partnerler iletişimlerinde bir gerginlik olduğunu hissettiğinde iletişime ara vermek, bu ara verme sürecinde de bu durumla nasıl baş edilebileceğini düşünmek, kimin haksız olduğunu düşünmek yerine çözümler üretmek ve uzlaşmak önemlidir. Kaynakça; -Cornell, D.G., Peterson, C.S., & Richards, H. (1999), Anger as a predictor of aggression among incarcerated adolescents. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 67, 108-11 -Cüceloğlu, D. (1991). İnsan ve Davranışı. İstanbul. Remzi Kitabevi. -Navaco,R.W. Anger Control: The development Evaluation of an Experimantel Treatment, Lexington Books, 1975, (Akt: Yılmaz, age, s. 17) -Romas, A. & Sharma, M. (2000), Practical stress management. USA: Allyn & Bacon Yaşantı Psikoloji Kategori: İlişkiler Geri Dön