Boşanma Sonrası Çocuklara Yaklaşım Boşanma hem ebeveynler hem de çocuk için önemli bir değişim sürecidir. Boşanma süreci ve sonrasında anne ve baba arasındaki iletişim ve iş birliği çok önemlidir. Bu iletişimin ve iş birliğinin sağlıklı olması hem çocuğun yaşamındaki değişiklikleri hem de boşanma durumunun çocuğu olumsuz etkileme derecesini en aza indirmektedir. Çocuk, her iki ebeveyn ile güvenli, yakın ve destekleyici bir ilişki içinde olduğunda psikolojik sağlığı da daha iyi olacaktır. Boşanmanın çocuklar üzerindeki etkileri Boşanmanın etkileri her yaş grubu için aynı değildir. Çünkü yaşlarına göre çocuklar boşanmaya birbirinden farklı anlamlar yüklemekte, bunun sonucunda farklı boşanma yaşantıları deneyimlemektedir. Örneğin okul öncesi dönemde bulunan bir çocuk, bilişsel anlamda boşanmayı anlamlandıramayabilir. Boşanmanın olumsuz durumları doğuracağı fikri ile ebeveynler kaygı yaşayabilir. Fakat boşanmanın olumsuz etkilerini minimuma indirmek mümkündür. Bu noktada boşanmanın koruyucu ve risk faktörlerini açıklamak yerinde olacaktır. Boşanma sürecinde her iki faktörün de göz önünde bulundurulması oldukça önemlidir. Çocuğun boşanma sonrası her iki ebeveynle de bireysel ilişkilerinin iyi olması, ebeveynlerinden ihtiyacı olan duygusal desteğe sahip olması en önemli koruyucu faktörlerdendir. Bunlar dışında diğer koruyucu faktörler; çocuğun boşanma sonrası günlük rutinlerine devam edebilmesi, ebeveynler arasındaki çatışmaların azlığı, çocuğun sosyal desteğe sahip olması ve çocuğun boşanma öncesinde bu duruma psikolojik olarak hazır olmasıdır. Koruyucu faktörlerin fazla olması durumunda çocuk, boşanmanın getirdiği zorlukların üstesinden daha kolay bir şekilde gelebilmekte ve yeni yaşamına uyumu kolaylaşmaktadır. Boşanma sonrası koruyucu faktörler ve risk faktörleri Ebeveynler arasındaki çatışmaların varlığı, boşanmanın beraberinde getirdiği ekonomik zorluklar veya velayete sahip ebeveynin yeni yaşamına uyum sorunları vb. durumlar boşanmanın risk faktörleri arasında sıralanabilir. Burada önemli olan risk faktörlerini en aza indirip koruyucu faktörleri arttırmaktır. Elbette, boşanma durumunu çocuğa açıklama şekli de bir koruyucu veya risk faktörü olabilmektedir. Çocuk, doğal olarak anne babayı boşanma öncesinde her zaman birlikte görmüştür ve bundan sonra da böyle olmasını ister. Çocuğun bu isteğine saygıyla yaklaşmak gerekmektedir. Çocuğun duygularını yıpratmadan, alıştıra alıştıra, boşanmayı onun anlayacağı dilden açıklamak önemli koruyucu faktörlerdendir. Anne-Baba Çocuğa Boşanma Kararını Nasıl Açıklamalıdır? Boşanma kararının çocuğa söylenmesi, genellikle anne babanın zorlandığı kısımlardandır. Bunun için öncelikle ebeveynlerin kararlarından emin olmaları, karar kesinleşmeden çocuklarıyla bu düşüncelerini paylaşmamaları gerekmektedir. Karar kesinleştikten sonra, anne ve baba öncelikle boşanma kararının sorumluluklarını almalı, çocuğun boşanma konusunda kendisini suçlamasının önüne geçmelidirler. Neden ayrılmaya karar verdiklerini bildirmeli fakat gereğinden fazla bilgi vermemeye dikkat etmelidirler. Bu dengenin sağlanması oldukça önemlidir. Aynı zamanda çocuğun anne ve babasının boşanacağı haberini üçüncü bir kişiden değil bizzat anne babasından duyması ve bunu kendini güvende hissettiği bir ortamda duyması oldukça kıymetlidir. Yine boşanmayla birlikte çocuğa ihtiyaçlarının karşılanacağı ve her zaman sevileceği anlatılmalı ve bu süreçte çocuğun boşanmayla ilgili duygu ve düşünceleri göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuğun kafasında bu süreçle ilgili birtakım soru işaretleri varsa bunları yanıtlamak, kaygılandıysa eğer, bu kaygılara cevap olacak nitelikte yanıtlar vermek önemlidir. Çocuğa “her şey güzel olacak” gibi bir yerden yaklaşmaktansa bu yaşantıyla ilgili spesifik örnekler vermek iyi olacaktır. Boşanma Sonrası Çocuğa Yaklaşım Boşanma sonrası anne babanın çocuğu ile kurduğu ilişkinin kaliteli olması ve çocuğa karşı tutarlı yaklaşması çocuğun belirsizlik, kaygı, güvensizlik gibi duygular yaşamasının önüne geçecektir. Anne ve baba, çocuğun yaşadığı duygulara önem vermeli, hissettiklerini rahatça ifade etmesine olanak sağlamalıdır. Çocuklar, boşanma sonrasında yaşamlarının, düzenlerinin nasıl olacağı konusunda kaygılanabilirler. Bu kaygının giderilmesi ebeveynler tarafından çocuğa ne kadar bilgi verildiği ve çocuğun yaşına uygun beklentiler konulup konulmadığıyla ilişkilidir. Örneğin boşanma sonrasında nasıl bir düzen oluşturacağı konusunda çocuğa karar verme yetkisinin verilmesi, çocuk için zorlayıcı bir durum olabilir. Bu durumda çocuk büyük bir kararsızlık yaşayabilir. Bundan dolayı anne ve babanın boşanma öncesi ve sonrasında çocuğun gelişim dönemlerine uygun beklentiler oluşturması gerekir. Boşanma sonrasında her iki taraf da çocukla ilgili konularda ortak hareket etmeli, çocuğun ihtiyaçlarını önemsediklerini çocuğa hissettirmelidir. Boşanma sonrasında taraflar artık eş olmasa da anne baba rollerine devam eder. Dolayısıyla anne baba rolü içerisinde bazı çatışmalar, fikir ayrılıkları yaşanabilmektedir. Bu fikir ayrılıkları konusunda, çocuğun gelişim dönemine uygun olduğu takdirde çocuğa demokratik bir tutum ile fikri sorulabilir. Fakat hiçbir zaman çocuk, anne baba arasında söz taşıyan bir kişi olmamalıdır. Böyle olduğu takdirde çocukta anne ve babaya karşı öfke gibi olumsuz duygular ortaya çıkabilir. Boşanma sonrasında velayeti almayan ebeveynin çocuğun hayatındaki varlığını ve yakın ilişkisini sürdürmesi son derece önemlidir. Bunun için görüşmelerin düzenli yapılması ve bu görüşmelerin günü, saati konusunda çocuğa bilgi verilmesi gerekir. Bununla birlikte çocuk için önemli olan aktivitelerin, özel günlerin (doğum günleri, özel bir gösteri gibi) her zaman iki ebeveynin katılımıyla gerçekleştirilmesi, çocuğun anne ve babasını birlikte görmesi önemlidir. Ebeveynler çocuğu kendi aralarındaki çatışmalardan uzak tutmalı, çocuğu velayeti almayan ebeveynden mahrum bırakmamalıdır. Ebeveynler arasında yaşanan bir anlaşmazlıkta, velayeti alan ebeveyn öç almak için diğer ebeveyni çocuğu göstermeyerek cezalandırmamalıdır. Çünkü burada zarara uğrayacak olan kişi en başta çocuk olur. Dolayısıyla karşı tarafa zarar vermeye çalışılırken aslında ebeveyn kendi çocuğuna zarar vermiş olur. Bu yüzden tarafların arası bozuk olsa bile diğer ebeveynin çocuğunu görebileceği, ortak aktivitelere dahil edilebileceği bir sistemin oluşturulması önemlidir. Ebeveynler boşanma sonrasında, boşanmayı olumsuz bir durum gibi anlamlandırıp bunu telafi etmek için çocuğa önceden koyulan sınırları ihlal edebilirler. Örneğin çocuğun teknoloji kullanımı sınırını ortadan kaldırabilirler, çocuğa sürekli hediyeler alabilirler. Bu durum çocuğu olumsuz etkileyebilir. Çünkü ebeveynler bu sınırları ihlal ettiğinde çocuğun aslında hayattan keyif almamasına, doyumsuz bir hayat yaşamasına sebep olur. Çünkü daha önce belli sınırlar çerçevesinde ulaştığı, zevk aldığı unsurlar artık çok kolay ulaştığı sıradan şeyler haline gelir. Bu durum beraberinde de bir mutsuzluk getirebilir. Bu nedenle ebeveynlerin en çok dikkat etmesi gereken noktalardan biri, çocuk için önemli olan koruyucu sınırları korumak ve bu sınırların esnemesi gerektiğinde de çocuğun gelişimini aksatmayacak şekilde esnetmektir. Yaşantı Psikoloji Kategori: İlişkiler Geri Dön