Gençlerde sosyal medya bağımlılığı Kapsama alanları günden güne artarak devam eden internet kullanımı, bununla birlikte kullanım alanlarının genişlemesi ve günlük kullanım oranlarının artışıyla hayatın içinde vazgeçilemez bir yere sahip olma yolunda ilerlemektedir. Günümüz teknolojisinin sosyalleşme alanında bizlere sunduğu en büyük olanaklardan biri de sosyal medya alanlarıdır. Sosyal medya bilgi erişimi için bazı zamanlarda ilk kaynak olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ülke gündemi, genel konular, araştırma, yeni fikirler, eğlence, alışveriş, anlık iletişim, yardımlaşma sosyal medyanın hayatımıza kazandırdığı olumlu katkılardır. Hayatın her alanında, vaktimizin çoğunu çalan sosyal medya kullanımının azı karar olduğu gibi çoğu elbette zarar doğurmaktadır. Özellikle genç grup diye adlandırdığımız ergenler üzerinde ciddi derecede psikolojik deformasyona neden olmaktadır. Sosyal medya, ergenlerde teknik beceriyi artırabilirken sosyal becerileri, iletişimi azaltabilir ve hatta bu alanda karşılaştıkları bazı olumsuz etkiler de psikolojik travmalar yaratabilir. Eksiklik duygusu, kıyas ve rekabet özgüven, sosyal kaygı gibi psikolojik sorunlara yol açarken; sanallaşan güzellik algısı gençler üzerinde yeme bozuklukları gibi tehlikeler doğurmaktadır. Çok fazla vakit geçirip bağımlılık derecesine gelen sosyal medya kullanımı uyku yoksunluğu, ailesiyle geçirdiği vakitlerin azalması, gerçek yaşama olan ilginin kopması gibi gençlerin hayatına bir dizi olumsuzluk katmaktadır. Sosyal medyanın gençler üzerinde tek etkisi bunlar değildir. Son dönemde yapılan çalışmalar siber zorbalığın gençler üzerinde ciddi bir kaygı kaynağı olduğunu göstermektedir. Siber zorbalık nedir? Siber zorbalık; sosyal medya alanlarında çevrimiçi kullanımlarda ki kişi hakkında aslı olmayan dedikodular yaymak, hakaret, tehdit, ya da taciz edici mesajlar yazmak ve paylaşmak, kişinin özel bilgilerini sızdırmak hatta bu bilgileri internet ortamında kişinin izni dışında paylaşmaktır. Sosyal medya hayatımızda nerede? We are social‛ web sitesinden Kemp (2014)’in hazırladığı istatistiğe göre dünyada 1.182 milyar Facebook kullanıcısı 232 milyon Twitter kullanıcısı mevcuttur. Yine aynı çalışmaya göre Türkiye’deki yaklaşık 35 milyon internet kullanıcısı ile birlikte sahte hesaplar dahil 36 milyon Facebook kullanıcısı, günde 2 saat 32 dakikasını sosyal medya başında harcamaktadır. İnternet kullanıcıların %45’i sosyal ağları kullanmakta ve kullanıcıların %93’ünün Facebook %72’sinin Twitter üyeliği bulunmaktadır. İstatistiklere bakıldığında ülkemiz nüfusunun yarıya yakınının internet kullanıcısı ve bu kullanıcıların neredeyse hepsinin en az bir sosyal ağ üyeliği olduğu görülmektedir. Bu oranlar sosyal medyanın hayatımızın bir gerçekliği olduğunun en temel kanıtıdır. Bizlere bu denli yarar sağlayan ama aynı zamanda psikolojik- duygusal gelişimi bu kadar tehlikeye atan sosyal medya ile araya sınırı nasıl koyacağız? "Tuzağı Anlarsanız Bağımlılıktan Kurtulmak Çok Kolaydır." Allen Car Sosyal medya kullanımında ebeveynlere tavsiyeler Öncelikle gençler üzerinde yasakların hiçbir olumlu etkisi olmadığını kabul edin. Sürekli olarak sosyal mecralarda onları takip ettiğiniz mesajını vererek baskı oluşturmayın. İnsanlar hayatlarının her döneminde kendileriyle ilgili endişelere kapılabilir. Fakat ergenlik bu endişelerin daha sık yaşandığı bir dönemdir. Kabul görme, beğenilme, yeterli hissetme ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri aktiviteler ile gençleri destekleyin. Sosyal medyayı doğru kullanarak onlara örnek olun. Özellikle mahremiyet ile ilgili sınırları, sosyal medyanın bu sınırlar için oluşturduğu riski, mutlaka anlatın ve bunun üzerine konuşun. Herhangi bir olumsuzluk ile karşılaşmaları durumda sizinle konuşmaları için onlara güven sağlayın. Eğer çocuğunuzun sosyal çevresinden koptuğunu, yalnızlaştığını, içine kapandığını ve daha çok sanal ortamda vakit geçirdiğini düşünüyor ve ona erişemiyorsanız mutlaka bir terapist ile görüşün. Kaynakça Lise Öğrencilerinin Sosyal Ağ Siteleri Kullanımının Yordayıcısı Olarak Çok Boyutlu Yalnızlık Uğur DOĞAN* Yahya KARAKUŞ* Uzman Psikolog Zeynep Kaya Kategori: Çocuk-Ergen Geri Dön