Kadınlarda Cinsel İsteksizlik Kadınlarda cinsel istek, erkeklerde olduğundan daha karmaşık ve daha kırılgandır. Kadın cinselliği çok yönlü olduğundan, duygusal, zihinsel, fiziksel ve sosyal faktörler cinsel arzu düzeylerinin değişimlerinde etkili olabilir. Kadınların kendileri ve partnerleri hakkında ne düşündükleri, hormonsal durumları, partnerinin sevişme tarzı gibi birçok sebepten, cinsel istek seviyeleri genellikle erkeklere nazaran daha değişkendir. Yani, cinsel istek ve duyarlılık, erkekler ve kadınlar arasında farklılık gösterir ve her iki cinsi bu anlamda eşdeğer görmek doğru değildir. Örneğin; duygusal, zihinsel ve/veya fizyolojik olarak erkekler, kadınlara göre daha kolay uyarılmaktadır. Öte yandan kadınlarda cinsel arzu, erkeklere nazaran daha çok psikolojik ve durumsaldır. Hatta yaşam içinde kadınlar genellikle, duygusal ve zihinsel olarak cinsel istek hissetmeyebilmekte ve cinsel yönden uyarılmaları için uzun bir ön sevişme süresi gerekebilmektedir. Hal böyleyken, kadınlarda cinsel isteksizlik, fiziksel veya tıbbi sorunlar, duygusal veya psikolojik sorunlar, iş ve/veya aile ile ilgili stresli durumlar gibi, birçok potansiyel nedenden doğabilir. Bu sebepten de cinsel isteksizlik sorunu yaşayan kadınlar için tek bir basit çözüm yoktur. İyi haber şu ki; cinsel isteksizliğin ana nedenini tanımladıktan sonra, geriye sadece etkili terapi seçeneklerini değerlendirmek kalır. Ayrıca, bu konuda yardımcı olabilecek bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve cinsel teknikler de mevcuttur. Cinsel isteksizlik nedir? İnsanlarda cinsel istek dereceleri farklılık gösterir. Tek bir cinsel arzu standardı yoktur. Kişiden kişiye değişebileceği gibi, tek bir bireyin yaşamı boyunca da değişimler gösterir. Kadınların cinsel arzuları, yaşamları boyunca doğal olarak dalgalanır. Genellikle bu dalgalanmalar, yükselmeler ve düşüşler halinde, (bir ilişkinin başlangıcı ya da sonu, hamilelik, menopoz, fiziksel rahatsızlıklar gibi) büyük yaşam değişiklikleri ve de (duygusal durumlar, hormonal durumlar gibi) olağan yaşam değişimleri ile çakışır. Öte yandan, çiftler arasında en yaygın cinsel şikayetlerden biri, cinsel arzudaki eşitsizliktir. Çoğunlukla psikolojik ve ilişkisel sebepli olmak üzere çeşitli nedenlerden partnerlerden birinin cinsel isteği azalabilir. Ancak bu mutlaka bir rahatsızlık veya bir sorun anlamına gelmez. Kişiye sıkıntı yaratıp yaşam kalitesini düşürdüğünde veya çiftin ilişkisinde çözümlenemeyen bir sorun haline dönüştüğünde, ciddiye alınması gerekir. Çünkü süreklilik gösteren cinsel isteksizlik, zaman içinde her iki taraf için de sıkıntı olabileceği gibi, çözülmezse ilişkiyi de riske sokabilir. Dolayısıyla, cinsel istek seviyesi birçok sebepten değişkenlik gösterebilir ve her zaman sıkıntıya neden olmayabilir. Ne kadar sıklıkla seks yaşayacağına ve seks arzusunun derecesinin ne kadar "sağlıklı" ya da “sağlıksız” olduğuna, birey kendi karar verir. Başka bir deyişle, "düşük" (hipoaktif) cinsel arzu kavramı görecelidir. Örneğin; ilişki başlangıcındaki cinsel arzu derecesini, ‘bir karşılaştırma standardı’ olarak belirleyen partnerler, uzun süreli ilişkilerde cinsel istek ve aktivitedeki düşüşü, sıklıkla ‘sorun’ olarak etiketleyebilir ya da bir partnerin ‘düşük libidosu’ olarak adlandırılan şey, aslında diğer partnerdeki ‘hiperaktif cinsel arzu’ olarak daha doğru şekilde adlandırılabilir. O halde “Kadınlarda Cinsel İsteksizlik” nasıl tanımlanır? Cinsel istek kaybı genellikle bir partnerin cinsel aktivite konusundaki isteklerine cevap verememe şeklinde ortaya çıkar. Kadınlarda düşük cinsel arzunun belirtileri şunları içerebilir: Cinsel uyarılma bozukluğu Cinsel performansı engelleyen kaygı Düşük cinsel ilgi düzeyi (mastürbasyon da dahil) Tekrarlayan cinsel isteksizlik Cinsel fantezilerin yokluğu Kadınlarda cinsel isteksizliğin nedenleri Cinsel istek, fiziksel ve duygusal sağlık, deneyimler, inançlar, yaşam tarzı ve mevcut ilişkiniz dahil olmak üzere, cinsel ilişkiyi etkileyen birçok durumun karmaşık bir etkileşimine dayanır. Bu alanların herhangi birinde bir sorun yaşıyorsanız, cinsel isteğinizi olumsuz etkileyebilir. 1.Fiziksel nedenler Bazı fiziksel rahatsızlıklar, değişiklikler ve ilaç kullanımları cinsel isteksizliğe neden olabilir. Fiziksel sebeplerden bazıları; Cinsel problemler Cinsel rahatsızlığınız varsa, seks sırasında ağrınız oluyorsa veya orgazm olamıyorsanız, cinsel isteksizliğe sebep olabilir. Tıbbi rahatsızlıklar Artrit, kanser, diyabet, yüksek tansiyon, koroner arter hastalığı ve nörolojik hastalıklar dahil olmak üzere birçok fiziksel rahatsızlık cinsel isteği etkileyebilir. İlaçlar Bazı reçeteli ilaçların, özellikle bazı antidepresanların, cinsel isteği azalttığı bilinmektedir. Alışkanlıklar Bir bardak şarap sizi havaya sokabilir, ancak çok fazla alkol cinselliği etkileyebilir. Ayrıca, sigara içmek kan akışını azalttığı için donuk uyarılmaya yol açar. Ameliyat Herhangi bir ameliyat geçmişi vücut imajınızı, cinsel işlevinizi ve seks arzunuzu etkileyebilir. Yorgunluk Sağlık problemleri, iş hayatı ve/veya aile yaşamında aşırı stres ile gelen fiziksel yorgunluk cinsel isteğinizi etkileyebilir. Hormonel değişiklikler Adet görme, menopoz, hamilelik ve emzirme gibi dönemlerde yaşanılan hormon seviyelerinizdeki değişiklikler, cinsel arzunuzu etkileyebilir. 2.Psikolojik nedenler Zihinsel ve psikolojik durumunuz cinsel arzunuzu etkileyebilir. Cinsel isteksizliğe sebep olabilecek bazı psikolojik nedenler; Ruhsal Sorunlar Stres, anksiyete, depresyon gibi bazı ruhsal sorunlar cinsel arzunuz üzerinde büyük bir etki yaratabilir. Beden Algı (Dismorfik) bozukluğu Kişinin bedeni ve dış görünüşü konusunda aşırı endişe duymak cinsel isteksizliğe sebep olabilir. Öz-saygı Düşük öz-değer ve özsaygı, cinsel özgüveni olumsuz etkiler. Cinsel anlamda özgüvensizlik cinsel arzuların azalmasına sebep olabilir. Fiziksel veya cinsel istismar Kişinin geçmişte yaşadığı fiziksel ya da cinsel şiddet içeren travmalar, cinsel isteksizliğe neden olabilir. Olumsuz cinsel deneyimler Geçmişte tecrübe edilen fakat kişi üzerinde olumsuz etki bırakan cinsel deneyimler, cinsel isteksizlik nedeni olabilir. 3.Cinsel nedenler Dikkate alınması gereken bir diğer husus, cinsel ilişkiyi zorlaştıran ve/veya tatminsizlik yaratan cinsel bir sorun olup olmadığıdır. Cinsel isteksizlik şunların sonucunda olabilir: Vajinal kuruluk Vajinal enfeksiyonlar, hiperprolaktinemi, stres ve bazı ilaçlar vajinada kuruluk şikayeti yapabilirler. Ağrılı seks Seks esnasında ağrı hissedilmesi sık görülen bir problemdir, 4 kadından 3ü hayatlarının bir döneminde ilişki sırasında ağrı hisseder. Bazı kadınlar için bu sorun geçicidir ama bazılarının hayatları boyunca bu şikayeti olabilir. Anorgazmi (Orgazm olamamak) Diyabet, kalp rahatsızlıkları, yüksek tansiyon gibi bazı sağlık sorunların kaynaklanabileceği gibi, aşırı stres, anksiyete, depresyon, partnerle ilgili duygusal ve/veya iletişimsel sorunlar gibi duygusal ve psikolojik sorunlardan dolayı da ortaya çıkabilir. Vajinismus (Vajinanın istemsiz olarak sıkılması) Vajinismus konusunda yazdığımız yazıya ulaşmak için buraya tıklayınız. 4. İlişki sorunları Birçok kadın için, duygusal yakınlık, cinsel yakınlığın temeli ve önkoşuludur. Bu nedenle, partnerinizle ilişkinizde devam eden sorunlar, cinsel arzunuzun azalmasında önemli bir faktör olabilir. Cinsel arzunun kaybı genellikle aşağıdaki ilişki problemlerinin bir sonucudur: Partnerinizle ilişkinizde iletişim sorunları Çözümlenmemiş çatışmalar veya kavgalar Zayıf cinsel iletişim Güven sorunları Partnere duyulan cinsel çekimin kaybı Cinsel İsteksizlik ile Nasıl Baş Edebilirsiniz? Tıbbi Destek Her şeyden önce, partnerinizin ya da kendinizin fiziksel sağlığınızın yerinde olduğundan emin olunuz. Eğer herhangi bir fizyolojik rahatsızlıktan (fiziksel ya da cinsel) ötürü cinsel isteğinizin etkilendiğini düşünüyorsanız, konusunda uzman bir hekime başvurmanız çok önemlidir. Psikolojik Destek Cinsel isteksizliğinizin stres, anksiyete, depresyon gibi bazı ruhsal sorunlardan, beden algısı, travmatik ya da olumsuz deneyimlerden kaynaklı psikolojik bir takım sorunlardan kaynaklandığından şüpheleniyorsanız, bir terapiste başvurup bireysel psikolojik danışmanlık alabilirsiniz. Ayrıca cinsel arzu kaybınız, ilişkinizdeki bir takım problemlerden kaynaklanıyorsa, ilişkinizdeki çatışmaları, gizli kızgınlıkları, güç mücadelelerini, iletişimsel engelleri ve/veya diğer ilişkisel problemlerinizin çözülmesini gerektirebilir. Bunun için, partnerinizle birlikte gidebileceğiniz bir psikolojik terapi desteği (çift terapisi veya evlilik/aile terapisi gibi) cinsel hayatınızda önemli farklar yaratacaktır. Bu süreçte terapistiniz, ilişkinizi etkileyebilecek tüm sorunların üstesinden gelmeniz için size özel bir plan tasarlamak için size yol gösterebilir. Partnerinizle nasıl daha iyi iletişim kurabileceğiniz ve/veya ilişkinizi kuvvetlendirebilecek bazı yaşam tarzı değişiklikleri hakkında size destek olabilir. Ayrıca, cinsel hayatınızı daha doyumlu hale getirebileceğiniz bazı cinsel teknikleri de önerip size yardımcı olabilir. Yaşam Tarzı Değişimleri Düzenli egzersiz yapmak, tütün ve alkolden uzak durmak, yeni cinsel deneyimler için zaman ve alan ayırmak gibi bazı yaşam tarzı değişiklikleri, cinsel stresinizi hafifletmeye ve cinsel arzunuzu iyileştirmeye yardımcı olabilir. Ayrıca; Düşünce. ‘Kendimi yorgun hissediyorum, bu yüzden çekici değilim’, ‘seksi hissetmiyorum, bu yüzden seks yapamam’ gibi anlık olumsuz düşüncelerden muzdaripseniz, olumlu düşünmeyi destekleyen ‘düşünsel teknikleri’ araştırıp size uygun olanları öğrenip uygulayabilirsiniz. Örneğin; benlik ve cinsellik hakkında olumlu hisler uyandıran bilişsel terapi teknikleri, olumlama teknikleri, derin gevşemeyi destekleyen farkındalık meditasyonları vb. İletişim. İlişki içindeki çatışmaları çözümlemek, açık ve etkin iletişim, hem ilişkide hem de cinsellikte beklenti, tercih ve istekleri konuşabilmek gibi iletişimsel yetkinlikleri geliştirmek için eğitimler, seminerler ve çalıştaylara katılarak ‘yaparak öğrenebilir’ ve/veya iletişim kurmak hakkında bilgilendirici ve geliştirici kitaplar okuyabilirsiniz. Zaman. Cinsel isteksizlik sorunu yaşayan bazı kadınlar, yorgunluk ve tükenmişlik hissinden şikayet eder. (Bkz. Tükenmişlik sendromu). Bu sebepten, yoğun yaşamlarımızda akış içinde zamanı iyi yönetmeyi öğrenmek önemlidir. Zaman yönetimi eğitimlerine katılarak ve/veya hakkında yazılan kitapları okuyarak; hedeflerinizi belirlemek, sonra önceliklendirmek ve sonra da zamanında gerçekleştirmek için uygulanan teknikleri öğrenip hayatınızda uygulayabilir ve tükenmişlik hissinden kurtulabilirsiniz. Dokunma. Günümüzde pek çok erkek, seks eğitimini, neredeyse tamamen genital dokunuşa odaklanan pornografiden almaktadır. Seks, tabii ki cinsel organları içerir. Öte yandan çoğu kadın, cinsel uyarılma ve cinsel arzuyu deneyimleyebilmek için erkeklerin, göğüslerine veya vajinal bölgelerine erişmeden önce tüm vücudunun duyusal olarak uyarılmasına (30 dakika kadar ön sevişmeye) ihtiyaç duyar. Bu sebeplerden, tüm bedeninizin cinsel uyarılmaya ihtiyacı olduğu konusunda partnerinizi bilgilendirebilir ve onu teşvik edecek cinsel yöntemler geliştirebilirsiniz. Yenilik ve çeşitlilik. Seks rutin hale geldiğinde, arzu acı çeker. Cinsel arzuyu taze ve cinsel yaşamı heyecanlı tutmak için, partnerinizle cinsel birlikteliklerinize erotik yenilikler ve çeşitlilikler eklemenizi öneririz. Seks oyuncakları, yeni pozisyonlar, tiyatral canlandırmalar vb. Randevu. Pek çok kişi seksin, sadece “havasında” olduğu zaman kendiliğinden gerçekleştiğine veya gerçekleşmesi gerektiğine inanır. Bu inanç, ilişkilerin başlangıç aşamaları için doğru olabilir. Ancak seks terapistleri, bir yıldan fazla süren ilişkilerde çiftlerin cinsel olarak aktif kalmaları için, seksin önceden planlamasını önermektedir. Kaynakça; Low Sexual Desire/Hypoactive Sexual Desire (Psychology Today) Low sex drive in women(Mayo Clinic) Loss of libido/reduced sex drive (UK National Health Service) Effective Self-Help for Women With Low or No Sexual Desire(Psychology Today, Michael Castleman M.A.) Uzman Psikolog Zeynep Kaya Kategori: Cinsellik Geri Dön