Eyvah Çok Kötü Bir Şey Olacak

Klinikte sıklıkla Panik atak ya da anksiyete problemi yaşayan danışanlarımızda gözlemlediğimiz bir tablo vardır. Ucu bucağı görünmeyen kara senaryolar. Senaryoların kahramanları çoğunlukla kişi ya da yakınları gibi görünse de asıl kahramanlar korku, kaygı, endişe, çaresizliktir. Çünkü senaryo olması zor bir kurgu bile olsa kişide endişe fitilini ateşler. 

Son zamanlarda hem psikologların hem psikiyatristlerin deneyimlerini paylaştığı hem de bir çok yabancı eserin çevirisiyle Türkçeye kazandırılmış, psikolojik rahatsızlıkların kökeni ve bu rahatsızlıklarla baş etme stratejilerini içeren kitap bulunmaktadır.

Eyvah Çok Kötü bir şey Olacak kitabı da tamda anlamda özellikle, kaygı, panik yaşayan kişilerin imdadına yetişecek bir kişisel gelişim kitabıdır.

Kitabın ön sözünü çok değerli hocamız psikiyatrist Timuçin Oral kaleme almış ve bizce de çok önemli bir yere değinmiş. Elbette kişisel farkındalıklar psikolojik rahatsızlıklar ile baş etmede çok önemli bir yere sahiptir. Kişisel gelişim başlığı altında yazılan bu kitaplar çok değerli kaynaklardır. Bazen kendimizle ilgili farklı düşünme pencereleri açar, kaygımızı anlamamızı sağlayabilir. Bazen kaygıyla ilgili bize sunduğu baş etme mekanizmaları sayesinde hayatımız kolaylaştırabilir. Ya da yaşadığımız panikler konusunda sunduğu bilgiler kendi hikayemiz içinde yeni stratejiler geliştirmemizi sağlayabilir. Fakat unutulmaması gereken önemli bir nokta vardır. İnsan biriciktir ve kalıplara sığmaz.

Eğer kaza geçirirsen panik atak olursun, eğer alkolik bir ailen varsa sende alkol bağımlısı olursun gibi genellemeler bizleri ulaşmak istediğimiz noktalardan uzaklaştırır. Alkol bağımlısı bir aile geçmişimin olması beni alkol bağımlısı yapmaz. Sadece yatkınlığı arttıran bir faktör olabilir. Bundan sebep elbet okuduğumuz kişisel gelişim kitapları hayatlarımızla ilgili nokta atışı bilgiler vermeyecek fakat orada olan bilgileri hayatımıza entegre edebildiğimizde bizler için yeni zenginlik kaynakları olacaktır. Yani kısaca bilgilenmek, sizi iyileştirmeyecektir fakat olumsuz duyguların karşı konulmaz düzeyde olmasını engelleyecektir.

Panik ve anksiyeteyi küçük dere yatakları gibi düşünelim. Bu dereyi isterseniz kurutabilir, isterseniz endişe ve evhamla besleyerek büyütebilirsiniz. Eğer evden çıkarsam başıma kötü bir şey gelir cümlesi bunu söyleyen kadar duyanda da olumsuz hisler yaratır. Düşünceler beynimizin hayata uyumu kolaylaştırmak için gerçekleştirildiği biyolojik, kimyasal ve elektriksel işlemlerdir. Kaşınan bir yerinizi parmaklarınızla kaşımak gibi. Nasıl ki kaşınmak evreni değiştirmezse aklımızdan geçen düşüncelerde değiştirmez. Yani aklımıza gelenlerin başımıza gelenlerle bir ilişkisi yoktur. Evden dışarı çıktığımda başıma bir şey gelme ihtimaliyle gelmeme ihtimali aynıdır. Fakat ben evhamla balonumu şişirdiğimde balonumu olması gerekenden çok daha büyük görmeye başlarım. Evden çıktığımda başıma kötü bir şey geleceğinin kanıtı ne? Bu ne kadar gerçekçi? Ya da uçak korku; her bindiğimiz uçağın düşeceğinden korkuyorsak, uçak kazalarının araba ve otobüs kazalarından daha nadir olduğunu bilmemiz önemlidir. Fakat bu yine de uçak korkumuzu geçirmeyebilir. Fakat yaşadığımız korkunun çifte standartlı olduğunu fark etmemizi sağlar.

"Eyvah! Çok Kötü bir şey olacak" kitabı bu örneklerle donatılmış, bizi anksiyetenin yarattığı illüzyondan gerçekliğe götürmeye yardımcı olacak bir kendine yardım kitabıdır. Fakat tekrar hatırlatmakta fayda var. Bazen anksiyetenin kökleri çok derindir ve bu derinlik kişilerin kendi kendilerine bu sorunu çözmesi önünde engeldir.

Uzman bir psikolog ya da psikiyatriden anksiyete konusunda yardım almak kişilerin yaşadıkları zorlukları çözme konusunda daha etkili olacaktır.