Travmanın ilişkilere etkisi Travma çok büyük bir olay olabildiği gibi, göz ardı etmeye çalıştığınız ince bir acı da olabilir, ancak travma hangi şekil ve boyutta olursa olsun kişiyi etkiler. Travmatik bir olay yaşadıktan sonra, birçok insan diğerleriyle ilişkilerinin etkilendiğini fark eder. Travmatik olayların zorlayıcı etkilerinden biri arkadaşlar, aile, iş arkadaşları ve diğer kişilerle ilişkilerin etkilenmesidir ve bu durum oldukça yaygın olarak görülür. Travmatik olayların en tipik özelliği, kişinin dünyadaki emniyet ve güvenlik algılarını derinden etkilemesidir. Kişinin geleceğe güveni sarsılabilir, yaşamı anlamlandırma ve kendini düşünme ve hissetme şekilleri farklılaşabilir. Bu etkiler ilişkilere farklı şekillerde yansıyabilir. Bireysel yaşanan travmalar genellikle sessizce yaşanır ve kendi kişisel hapishanenizde hissetmenize neden olur. Kişi travma yaşayınca özellikle eşi tarafından güvende ve korunmada hissetmeye ihtiyaç duyar. Bazen farkında olunmasa da iyileşmeye çalışırken önemli bir odak noktası oluşturur. Kişi kendini rahatlatacak destek aramak ve bu travmatik durumun etkileriyle başa çıkabilecek yardımı alırken, eşi rahatlamasına yardımcı olup, destekler ve acıyla başa çıkmasına yardımcı olursa, kişi kendini korunmuş, onaylanmış ve iyileşebilecek hisseder. İlişkileri etkileyen çeşitli travmatik deneyimler Bir birey cinsel saldırı, fiziksel saldırı, çocukluk istismarı, aile içi şiddet, savaşla ilgili travma, sevilen kişinin ani ölümü gibi travmatik bir kayıp, doğal afet, yangın, kaza ya da ciddi hastalıklar gibi travmatik bir deneyimden hangisini yaşamış olursa olsun, başkalarıyla ilişkileri bu deneyimden etkilenir. İnsanların hayatlarında oluşan bu travmatik kesintiler hangi tür travmadan kaynaklanıyor olursa olsun, onların duygularında ve diğer insanlarla olan ilişkilerinde aksamalara ve sorunlara neden olabilir. Travma ilişkileri nasıl etkiler? Travmatik bir deneyim yaşamak, yeni ya da eski ilişkilerde de tehlike, ihanet ya da potansiyel bir zarara uğrama beklentisi oluşturabilir. Daha önce de bahsedildiği gibi travma mağdurları, neyin güvenli olduğu konusunda kendilerini savunmasız ve şaşkın hissedebilir ve bu nedenle de diğer insanlara, hatta ve hatta geçmişte güvendikleri kişilere bile güvenmek konusunda sorunlar yaşayabilirler. Güvensiz bir dünyada, incinme korkusuyla diğer insanlara yaklaşmak korkutucu gelebilir. Kişi kendisi ve kendi hayatı üzerindeki kontrol kaybına kızgın hissederek, diğerlerine agresif bir tutum içine girebilir ya da diğer insanları kontrol etme ihtiyacı duyabilir. Travmatik bir deneyimden sonra kişinin kolayca tehdit altında hissedebilir olması, öfkeli ve saldırgan davranışlar sergilemesine de neden olabilir. Bu savunma saldırısı, kendini tehdit altında hisseden biri için oldukça doğal bir tepkidir. Travmatik bir deneyimden sonra kişinin kendilik algısı da bundan etkilenebilir. Travma mağdurları yoğun bir utanç, sevilemez ya da kötü biri olduklarına dair duygular veya bu travmatik deneyim sırasında yapamadıklarına ya da hissettiklerine dair suçluluklar hissedebilirler. Kimsenin kendilerini tam olarak anlayamayacağı ya da bu travmatik deneyimi konuşmak istemeyeceği endişesini yaşayabilirler. Bu nedenle, yakın arkadaşlardan, aileden, iş arkadaşlarından ve yaşamdan geri çekilmek, uzak, bağlantısız ve kopuk hissetmek doğal hale gelebilir. Diğer insanlarla ilişki içindeyken endişeli ya da korkmuş hissedebilir, güç ve kontrol sahibi olarak algılanan insanlarla ilişkilerde kolayca terk edilmiş ve reddedilmiş hissedebilirler. Travma deneyiminden sonra kişiler, duygularda uyuşma ve duyguları ifade etmekte zorluk yaşayabilirler. Ayrıca birçok travma mağduru travmatik deneyimden sonra, fiziksel ya da cinsel olarak yakınlık kurmayı zor, hatta imkansız bulabilirler. Tüm bu duyguları yaşamak mağdurlar için oldukça korkutucu ve kafa karıştırıcıdır. İlişkilerde travma oluştuğunda Bir ilişki içinde travmatik bir yaşantı gerçekleşmişse, örneğin bir eşin diğerine uyguladığı fiziksel bir şiddet vb. gibi, yakın ilişkilerde rahat bir şekilde yakın ilişki kurabilmek özellikle çok zorlayıcı bir hale gelebilir. Böyle bir durumda mağdur olan eşin güveni ciddi bir darbe almış, eşi ile samimiyet bağı kopmuş ve destek alabileceği sistem artık tehlikeli hale gelmiş olur. En yakının bile güvenilir olmadığı korkusu, güvenliği bulmakta yetersizlik inançlarını ortaya çıkarabilir. Tüm bu nedenlerle yakınlık kurmak kafa karıştırıcı, korkutucu, tereddüt hissettirici ve tamamen kaçınılması gereken bir durum olarak yaşanabilir. Samimiyetin, cinsel ve fiziksel yakınlığın etkilenmesiyle sonuçlanır. Travmatik yaşantılar çocuklukta erken yaşlarda ortaya çıktığında, örneğin çocuk güvenilir bir aile üyesi tarafından cinsel istismara uğradığında, birincil ilişki içindeki güven ve güvenliğin en temel yönleri baltalanır. Bu en temel yıkımlar, kişinin kendini sakinleştirebilme yeteneğini ve yetişkinlik yaşamında diğerleriyle şefkatli, duyarlı, rahatlatıcı ilişki kurabilme beklentilerini etkiler. İhanet, kayıp, utanç, sır tutma, ihlal etme ve bedensel bütünlüğe yönelik tehditlerle ilgili anılar ve duygular ortaya çıkabilir ve/veya daha sonraki ilişkilerin bir parçası haline gelir. Bazı insanlar için çocukluk istismarı ve ihmalinden sonra, ilişkileri güven geliştirme ve güvenli bağlanma yaratma mücadelesini ifade edebilir. Travmatik deneyimlerden sonra ilişkiler ne kadar etkilenir? Travmatik deneyimlerden sonra ilişkileri etkileyen tepkiler zamanla değişiklik gösterir. Bu etkiler bazı insanlar travmadan önceki ilişki kurma yollarına dönüp ve ilişkilerinin destekleyici ve güvenli olabileceğini gördükleri için birkaç hafta ya da ay sürer. Fakat bazıları için ilişkilerine güvenle yaklaşma ve sürdürebilme konusunda daha rahat olmaları çok daha uzun zaman alabilir. Bu kişiler başkalarıyla ilişkilerinin derinden etkilendiğini ve rahatça ilişki kurmak ya da bağ kurmakta zorlandıklarını fark edebilirler. Yaşadıkları travmatik deneyimin içeriği, daha önceki travmatik yaşantıların varlığı, mevcut yaşam koşulları, stres ve kayıpla başa çıkma tarzları buna neden olan önemli faktörlerdir. Psikolojik travmalar nasıl atlatılır? Travmanın doğası gereği beklenmedik ve ani oluşu, travmaya hazırlanacak vaktin olmaması nedeniyle, kişiyi travma sonrasında bir anlamlandırma yapmak zorunda bırakır. Travmatik olaylar önceki yaşantılar ve beklentilerden çok farklıdır ve bu nedenle travma daha önce hazır olunmayan yepyeni bir deneyim olarak karşımıza çıkar. Travmanın üzerinde çalışmak, bu deneyimi anlamlandırmaya ve hayatı buna göre şekillendirmeyi sağlar. Travmayı anlamak, travmaya ve ortaya çıkan değişimlere rağmen hayatın kontrolünü ele almaya yardımcı olur. Bu travmatik deneyimlerle başa çıkmak, yalnızlaşmayı en aza indirmek ve umudu geri kazanmak için terapi işe yarayacaktır. Travmatik deneyimleri, yaşanan duyguları, ilişkilerde yaşanan zorlukları, travmanın karmaşık etkilerine aşina bir profesyonelle konuşuyor olmak ve anlaşıldığını tekrar deneyimlemek kişiye oldukça iyi gelir. Bu konuda uzman bir terapist güven duygusunu yeniden oluşturmak için güvenli bir ilişki sunar. Bu ilişki içinde anlam, amaç ve umut oluşturabilme fırsatı, başkalarıyla ve kendiyle ilişkisini geliştirmesi ve yeniden kurulmasında, sosyal bir destek ağı oluşturmanın ve yaşamla daha iyi bir ilişki kurmanın ilk adımı olabilir. Kaynakça: https://www.istss.org/ISTSS_Main/media/Documents/ISTSS_TraumaAndRelationships_FNL.pdf https://www.psychologytoday.com/intl/blog/me-we/201704/when-trauma-affects-your-trust-in-your-relationship https://brickelandassociates.com/trauma-survivor-relationships/ Uzman Klinik Psikolog Nilgün Hasan Dereköy Kategori: Travma Geri Dön